Hazırlanmak için ritüeller oluşturun
Ruh halindesiniz ve gücünüz var, ancak yine de bir şeyler antrenmana başlamanızı engelliyor. Beyni yaklaşan aktiviteye hazırlayan özel ritüeller (tekrarlanan eylemler) spor havasına girmenize yardımcı olacaktır. Bu arada profesyonel sporcular bu tekniği tüm güçleriyle kullanıyorlar. Örneğin tenisçi Rafael Nadal, maçlardan önce birkaç kez yükseğe atlıyor ve su şişelerini doğru sıraya koyuyor.
Siz de motive edici eylem zincirleri oluşturabilirsiniz. Örneğin, her yoga veya esneme hareketi yapacağınızda aromatik bir mum yakın. Aerobik kursundan önce kendinize bir dilim limonlu bir bardak su dökün. Ya da koşuya çıkmadan önce aynanın önünde birkaç dakika ritmik parçalar eşliğinde dans edin.
Uygun bir program oluşturun
Net bir antrenman programı olmadığında her seferinde bugün egzersiz yapıp yapmama sorusuyla karşı karşıya kalırsınız. Bu zaman ve enerji alır ve ne derse desin, dersi reddetme ve kaçırma olasılığını mümkün kılar. Hemen sporla örtüşen bir milyon acil işiniz olacak. Egzersizi programınızın planlı (ve öncelikli!) bir unsuru haline getirmek önemlidir.
Eğitimi ödül haline getirin
Objektif olarak konuşursak, eğitim en sıkıcı, nahoş ve zor aktivite değildir. Bahar temizliği veya rutin bir iş görevi çoğu zaman çok daha fazla tiksinmeye neden olur. Spor yapmayı, gerçekten yapmak istemediğiniz ama yine de kendinizi toparlayıp kahramanca tamamladığınız zor bir görevin ödülü olarak düşünmeye çalışın. Bu işe yarayabilir: Antrenman sırasında vücut daha aktif olarak endorfin – neşe hormonu üretmeye başlar. Antrenmandan sonra kendinizi gerçekten daha iyi ve daha neşeli hissedeceğinize inanmak için her türlü neden var. Dolayısıyla spor yavaş yavaş “bir şekilde kendini zorlaman lazım” kategorisinden “bir an önce spor yapmak istiyorum” kategorisine geçebilir.
